Yöneticide Bulunması Gereken Özellikler
Yönetim olgusu insanlık tarihi kadar eski bir kavramdır. Dolayısıyla insanlar bir araya gelerek bir yönetim mekanizması kurmuşlar ve ona göre yönetilmişlerdir. Siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik yapı bir milletin nasıl yönetileceğini gösteren işaretlere sahiptir. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi ile yönetim biçimi arasında doğru bir ilişki vardır. Dünyada geri kalmış ülkeler krallıkla, gelişmiş ülkeler ise demokrasiyle yönetilmektedir.
Güçlü milletlerden güçlü liderler çıkmıştır. Kökleri mazide dalları atide olan bir lider ülkesini dünyada lider ülke yapabilir. Böylece ülke insanı huzur ve refah içinde hayatlarını sürdürebilir. Yönetim kademesi bir ülkenin can damarıdır. O damar kesilirse devlet dağılır tâ ki yeni bir can - yeni bir lider - bulana kadar. Yönetim olgusu bir ülkenin en önemli konusudur. Bu olguyu bilimsel veriler ışığında aydınlatmak sorumluluk sahibi olanlar için bir görevdir.
İyi bir yönetici iyi özellikleri üzerinde taşımalıdır. Diğer insanlardan daha farklı bakış açısına sahip olmalı, geçmişini bilmeli ve geleceğe yön verebilmeli, liyakatli, ilkeli, erdemli, kişilik sahibi, eğitimli ve kültürlü yani her açıdan donanımlı olmalıdır.
Yönetici akıllı ve bilgili olmalıdır. Her işe başlarken bilgi ile başlamalı akıl ile bitirmelidir. Bilgi yoksa akıl da bir işe yaramaz. Bilgi kuvvettir, onu kullanmak maharettir sözü ile bilginin ve aklın birlikte bir anlam taşıyacağı ifade edilmiştir.
İyi huylu olmalıdır. İyi yaradılışlı ve erdem sahibi kişilerin yaşayışları güzel olur. İyi huylu yönetici halka sıkıntı vermez. Kötü huylular ise halka sıkıntıdan başka bir şey veremezler.
Takva sahibi olmalıdır. Aslı temiz olanın davranışları da temiz olur. Doğru işler doğru kişilerin eliyle görülür. Yunus Emre’ye Taptuk Emre’nin dergahında dağdan odun taşıma işini verirler. Kırk yıl odun taşır dergaha Yunus. Her seferinde düz odun getirdiğini görenler Yunus’a sorar. “Dağ da hiç eğri odun yok mu? Sen hep düz odun getiriyorsun.” Yunus’un verdiği cevap ilginçtir. “Bu ocakta eğri insan yok ki bende eğri odun getireyim.” demiş.
Anlayışlı ve gönül sahibi olmalıdır. İşte başarı için akıl gereklidir ama tek başına yeterli değildir. Gönül gözü açık değilse aklın bir yararı olmaz. Her işte sükûneti tercih etmeliyiz. Fırtınalarda geminiz alabora olabilir ama sessiz sakin bir suda hiçbir şey olmaz ve geminiz sağ salim karaya ulaşır.
Tok gözlü olmalıdır. Gözü aç adamı hiçbir şey doyuramaz. Aç gözlü bir adama dünyanın tüm nimetlerini de verseniz gözü doymaz Açgözlülük ilacı olmayan bir hastalıktır. Dünyanın tüm hekimleri bir araya gelse yine de tedavi edemezler bu hastalığı. Onların gözünü ancak ölüm doyurur.
Cömert olmalıdır. Cömert adamın malı eksilmez. Verilenin yerine yenisi gelir. Cimrinin malından ne kendisine ne de halka bir faydası vardır. Cömertlik imandan gelen merhamet ürünüdür. Merhamet ise başkalarının eksiklerini gidermek için yardıma koşmaktır. Merhametli kişiler öksüz ve yetimleri, düşkünleri, yaşlıları, hastaları, engellileri – toplumdaki ihtiyaç sahiplerini – korur, kollar ve yardım ederler. Onlara hayatlarını devam ettirecek kadar imkân oluştururlar.
Haya sahibi olmalıdır. Haya duygusu olan kişi yanlış iş yapmaz. Uygunsuz işlerden insanları alıkoyduğu için bizi iyiliklere yöneltir ve başarıya ulaştırır. Haya duygusu olmayan insan yönetim işiyle uğraşmamalıdır. Çünkü kötü niyet sahipleri onun bu zaafını kullanabilir ve ona birçok yanlış iş yaptırabilirler.
Özü sözü bir olmalıdır. Gönlünde hıyanet bulunan yöneticinin halkına bir faydası dokunmaz. Gönlü, dili ve tabiatı doğru olmayan bir yöneticin ülkesinde mutluluktan eser kalmaz.
İhtiyatlı ve uyanık olmalıdır. Uyanık idareci ülkesine karşı gelebilecek saldırıları önceden görüp tedbirini alır. Düzeni sağlamak için doğru kanunlar çıkarıp uygular. Adaletin terazisini kişiye göre çalıştırmaz.
İhmalin zulüm olduğunu bilmelidir. İhmalkârlık ülkenin felaketi olabilir. Her zaman tetikte olmak güvenlik için gereklidir. Zulüm ile yönetilen ülkelerde sıkıntılar çoğalır. Halk zalimin zulmüne ne kadar dayanabilir. Zulüm yanar ateştir, yaklaşanı yakar. Kanunları doğru uygulamak insanları zulümden kurtarır.
Doğru sözlü olmalıdır. Yaptıkları güven vermeyen bir yöneticiye kimse inanmaz. Her işine yalan bulaştıran kişiden bir vefa beklenmez. O sadece halka sıkıntı ve keder verir.
Cesur olmalıdır. Baş cesaretle ülkeyi yönetirse düşmanlar korkar, çekinirler. Aslan köpeklere baş olursa, köpekler aslan kesilir. Köpek aslanlara baş olursa, aslanlar köpek gibi yaltak olur.
Yönetici hiddetli olmamalıdır. Öfke ile kalkan zararla oturur. Yönetici öfkesini bal eylemelidir. Yapacağı işlerde inat etmek büyük zararlar doğurabilir. Düşmanın yapamadığını inatçı kendisine yapar. Her zaman sağduyulu olmalı, kararları soğukkanlılıkla almalıdır.
İçki ve kumardan uzak durmalıdır. İçki insanlığın düşmanıdır. İnsan sarhoş olunca aklını kaybeder. Aklını kaybedene deli derler. Deli hiç akıllı iş yapar mı? Temiz olmayan şeyleri su ile temizlenir. Ya su kirliyse onu neyle temizlemeli. Halkın uygunsuz hareketlerini düzeltecek yönetici uygunsuz hareketlerde bulunursa onu kim düzeltecek? İnsan hastalanırsa ona ilacı hekim verir. Hekim hastalanırsa ilacı kim verecek?
Kibir ve gururuna yenilmemelidir. İkbal sahipleri alçakgönüllü olurlarsa yücelirler. Kibir sahipleri asla itibar görmezler. Kibir ve gurur sahipleri statü olarak yükselse bile oradan inişleri uzun sürmez.
Yardım duygusuna sahip olmalıdır. Nerde bir sıkıntı varsa çözüm üretmelidir. Yardım duygusu olmayanlar ölüden farksızdırlar. Ölülerin de yönetimde yeri yoktur.
Çalışanların ücreti tam verilmelidir. Çalışanlar emeklerinin karşılığı olan parayı alırlarsa huzurlu bir şekilde yaşamlarını sürdürürler. Çalışma huzurunun olmadığı bir ülkede huzursuzluk dalga dalga yayılır. Ve insanlar kendi çıkardıkları dalgada boğulurlar.
Mert olmalıdırlar. Söz ve davranışları tutarlı olmalı, ne söylediyse sözünde durmalıdır. Söz ağızdan çıkana kadar bizim esirimizdir, çıktıktan sonra ise biz onun esiri oluruz. Dolayısıyla iki düşünüp bir söylemeliyiz. Tutamayacağımız hiçbir sözü söylememeliyiz. Sözümüz toplumun yararına olan bir şey ise yerine getirmemiz sorumluluğumuzun gereğidir.
Başkanlık bilgisine sahip olmalıdır. Ülkenin düzeni siyaset ile sağlanır. Halk yöneticinin siyasetinden etkilendiğinden yönetme yetisine haiz olmalıdır. Bir ülkede sıkıntı varsa öncelikle o ülkedeki yöneticileri sorgulamanız gerekir.
Devlet adamlığı vasfına sahip olmalıdır. Ülke yönetimi ağır fakat şerefli işlerdir. Bu yükü kaldırabilecek olanlara sorumluluk verilmelidir. Ayakların baş, başların ayak olduğu ülkede huzur olmaz. Mutlu gelecek için yöneticilik görevini hakkıyla yerine getirenlere verelim. Benim adamım, senin adamın mantığıyla hiçbir yere varamayız. Gelecek ellerimizde, ellerimize sahip çıkalım…
Kuşakkaya Gazetesinde Yayınlandığı Tarih: 17 Ocak 2012