Değişim

           '' Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz.'' (Herakleitos)  

                                                      
            İnsan, hayatın içinde durağan değildir. Sürekli değişir, sürekli gelişir. Bugün hayata bakış tarzımız yarın değişebilir. Doğru olarak bildiğimiz şeyler bir süre sonra yanlış olabilir. Doğru ya da yanlış yaşanılan zamana göredir.

İnsan önce kendi kendisinin yargıcı olmalı ve kendi kendisini yargılamalı. Eğer kendimizi yeterince yargılayamazsak hiçbir kimseye söyleyecek sözümüz olamaz. Kendi yanlışlarımızı görüp düzeltmezsek hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Toplumda var olan bazı anlayışları kabul etmek zorunda değiliz. Bize uymayan anlayışa ilk bizim karşı çıkmamız gerekir. Her şeyi bize sunulduğu şekilde kabul etmek ahmaklıktır. Toplum bir değer yargısını alırken onu sorgulamalı. Kendi kimliğine, milli ve manevi değerlerine uyuyorsa almalı. Değişim kaçınılmaz olduğuna göre dünyanın değişen şartlarını kendi benliğimize uygun hale getirmemiz gerekir.

Kültürel ve ahlakî yozlaşma had safhada. Çöküş sürecini yaşıyoruz. Yozlaşmayı önleyecek tedbirlerin acilen alınması gerekmektedir. Bu yozlaşmayla birlikte insanlar artık hiçbir şeyi sorgulayamaz hale geldiler. Birileri hep bizim adımıza düşündü ve karar verdi. Yoksa sizin karar sürecine katılmak gibi bir amacınız ve endişeniz yok mu?

İnsanların düşüncelerine pranga vurulmaya çalışılmaktadır. Düşünmek, bütün kapıların anahtarıdır. Yeter ki düşünün, muhakeme edin ve kararlı olun. Bizi düşünmekten alıkoyan güçlerin gemileri ummanda istediği gibi hareket edebiliyor ve istediği limana demir atabiliyor. Ve bu güçler düşünmeyen, üretmeyen toplumları yok etmektedirler.

Siz düşündüğünüz zaman tüm prangalar kırılacak her şey tersine dönecektir. Zaman kendine dönme zamanı, zaman kendini sorgulama zamanı, zaman kendi kararını verme zamanı...
       
           

Kuşakkaya Gazetesinde Yayınlandığı Tarih: 8 Mayıs 2010 Cumartesi